Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda cezası ertelenen şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

Bu suçun faili kullanmak maksadıyla uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kimse olarak tanımlanır. Suçun faili gerçek kişi olmak şartıyla herkes olabilir. Bu suçun faili olabilmek için özel niteliklere sahip olmaya gerek yoktur.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçuyla ilgili Detaylı Makalemiz İçin Tıklayınız.

Uyuşturucu madde kullanmanın cezası Nedir ?

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanun koyucu; bireysel amaçlı uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almayı, kabul etmeyi, bulundurmayı veya kullanmayı, TCK m.188’de düzenlenen uyuşturucu madde ticareti suçu gibi ağır suç saymamış ve ceza öngörmemiştir.

Uyuşturucu Madde Kullanmada Erteleme Kararı ve Denetimli Serbestlik Nasıl Olur?

Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında doğrudan kamu davası açılmaz, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.

Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet Savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulur

Uyuşturucu Madde Kullanımında Denetimli Serbestlik

Cumhuriyet Savcılığınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının şüpheliye tebliğinden itibaren on gün içerisinde ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne gidilmesi gerekmektedir. Denetimli serbestlik müdürlüğünde birime kayıt yapılmakta, kaydın sonrasında ise kurum, şüpheliyi tedavi için amatem/devlet hastanesine sevk yazısı ile göndermektedir. Böylelikle Sağlık Bakanlığı’nın 25 Mart 2015 tarih, 2015/11 sayılı Denetimli Serbestlik Tedavi Hizmetleri Genelgesi uyarınca tedavi işlemlerine başlanmış olmaktadır.

Denetimli serbestlik müdürlüğü kurumunca hastaneye sevk ile gönderim akabinde beş iş günü içerisinde hastaneye başvuru yapılmak zorundadır. Aksi halde hastane tarafından beş iş günü içinde gelinmediğine dair tutanak tutulup denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilecek ve bu durum bir ihlal sayılacaktır. Belirtmekte fayda var ki; tedavi masrafları, şüphelinin sosyal güvencesi olması halinde bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumunca, olmaması halinde ise devlet tarafından karşılanmaktadır.

Denetimli Serbestlik Kural Ve Yükümlülüklerine Uyulmazsa Ne Olur?

Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uymamanız durumunda denetimli serbestliğinizi yakarsınız. Yani kalan cezanızın tamamı veya bir kısmını hapis cezası olacak şekilde çekmek durumunda kalırsınız. Hapis cezasını ceza evinde çekmemek istiyor iseniz yapmanız gereken tek şey bu yükümlülüklere kesinlikle uymaktır.

Denetimli Serbestlik Kapsamında İmza Atmadım, İmzamı Atmazsam Ne Olur?

Denetimli serbestlik yükümlülüklerinden birisi de belli aralıklarla gelip imza atmaktır. Şayet bu yükümlülüğünüzü ihlal ederseniz kalan cezanızın tamamını veya bir kısmını hapis cezası olacak şekilde çekmek zorunda kalırsınız.

Uyuşturucu Madde Kullanımı Suçları Kapsamında Denetimli serbestlik ve Avukatlık ve Danışma hizmetlerimiz

Denetimli Serbestlik ilgili Detaylı bilgi için İstanbul’da bulunan hukuk büromuzda müvekkillerimize avukatlık ve danışma hizmeti vermekteyiz.

Bizimle İletişime geçmek için sayfamızı Tıklayabilirsiniz.

Denetimli Serbestlik ile ilgili davalarınızla ilgili hukuki danışma kategorisine girmeyen sorularınızı Avukata Sor sayfamızdan bize iletebilirsiniz.

Uyuşturucu ticareti suçlarıyla ilgili detaylı bilgi için Tıklayınız.

Uyuşturucu Madde bulundurma ve kullanmayla ilgili Detaylı bilgi için Tıklayınız.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Emsal Kararlar

Türk Ceza Kanununun 188. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere, maddede uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin nelerden ibaret bulunduğu tanımlanmadığı gibi, bunların teker teker gösterilmesi yoluna da gidilmemiştir. Bunun nedeni, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ve aynı etkiyi yapan ilâç ve sentetiklerin kötüye kullanılmalarının yaptırım altına alınarak güçlü bir sosyal savunmanın sağlanmasıdır. Böylece, Psikotrop madde olarak, uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddelerin, bu suçun konusunu oluşturacağı kabul edilmiştir.

Bununla birlikte, suç konusu maddenin uyuşturucu ve uyarıcı madde olarak kabul edilebilmesi için 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’da, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’da veya 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer alması gerekir.

Suçun niteliğine etki etmesi bakımından ele geçirilen bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığının tespiti son derece önemlidir. Uygulamada bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliği ve ilgili hüküm kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda bir duraksama yaşandığında, bu durumun bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu incelemesi yoluyla çözümlendiği görülmektedir. (Bkz. 1.1.; 1.2.; 1.4.; 1.6.) Aynı zamanda söz konusu maddenin uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer almaması nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı hallerde, uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bir madde olup olmadığı konusunda rapor alınması gündeme gelmektedir. (Bkz. 1.3. ve 1.5.) 188. maddenin 6. fıkrası uyarınca, üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde hakkında da 188. madde hükümleri uygulanacak olup bu durum hâkimin takdirine bırakılan hafifletici bir neden olarak düzenlenmiştir. Zira bu durumda suç failinin fiili, diğerlerine nazaran daha az zararlı ve tehlikelidir.

1)Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2013/8059 K. 2013/8200 T. 25.9.2013

“Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 9.1.2013 tarihli ekspertiz raporuna göre; ele geçirilen haplardan 694 adedinin uyuşturucu madde içermediği, 1 adet tabletin uyuşturucu maddelerden ana etken maddesini ve 171 adet tabletin de uyuşturucu maddelerden phenmetrazine etken maddesini eser miktarlarda ihtiva ettiğinin tespit edildiği,

Suç konusu maddelerden emanette kalanların ve Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı’nda bulunan numune maddenin. İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek;

a-)Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün ekspertiz raporunda belirtilen uyuşturucu maddeleri içerip içermediğinin belirlenmesi,

b-)İçeriyorsa miktarlarının saptanıp saptanamadığı,

c-) Mevcut halleriyle bu tabletlerin bir ya da birden fazla kullanılması halinde uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğurup doğurmadığı Konularında rapor alınması.

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile ve yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulması.”

2. Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2012/6585 K. 2012/13170 T. 10.7.2012

“1- Adana Kriminal Polis Laboratuvarı’nca düzenlenen 04.10.2011 tarih ve KMY. 2011/5931 sayılı raporda, suç konusu 0,5 gram maddenin eroin içerdiği, ancak miktarı az olduğundan miktarsal analiz yapılamadığı belirtilmiş olduğundan, suç konusu 0,5 gram madde içindeki eroinin miktarı veya oranı;

a)Belirlenmiş ise, eroin miktarı veya oranının ne olduğu,

b)Belirlenememiş ise, bunun incelenen madde miktarının azlığından mı yoksa içerdiği eroin miktarının azlığından mı kaynaklandığı

Konularında, aynı laboratuvardan ek rapor alınması,

2- Daha sonra, eroin miktarının ele geçen madde içindeki oranı ile 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 1. madde

sinde eroin (morfin ve milhleri)için öngörülen binde iki oranı karşılaştırılarak sanıkların hukukî durumunun saptanması gerekirken, eksik rapora dayanılarak hüküm kurulması.”

3. Yargıtay 10. Ceza Dairesi E. 2010/30978 K. 2012/2008 T. 29.2.2012

“İ… Kriminal Polis Laboratuvarının 02.04.2008 tarihli raporuna göre, sanığın evinde bulunan 140 adet tabletin “clonazepam” aktif maddesini içeren R… isimli ilaç olduğu, “clonazepam” isimli maddenin 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’da, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’da, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan  uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer almaması nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı dikkate alınarak, İ… Kriminal Polis Laboratuvarının 02.04.2008 tarihli raporunda “clonazepam” aktif maddesini içeren R… isimli ilaç olarak belirtilen tabletin, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin altıncı fıkrasında belirtildiği şekilde;

a) “Uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran” bir madde olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Beşinci İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması,

b) Üretiminin resmi makamların iznine veya satışının yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olup olmadığının, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nden sorulması,

Sonucuna göre eyleminin TCK’nın 188. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddenin ticaretini yapma” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,”